KOZAN REBERİ
kozan rehberi


KOZAN'A NASIL GİDİLİR?
 
Çukurova’yla Toroslar’ın kavuştuğu , kucaklaştığı yerde,  nice tarihi olayları; sırları gizlediğini duruşundan belli eden kalesinin ihtişamına kapılmayan, mütevazı bir memlekettir Kozan...
Adana tarafından girişinde, deli çay üzerine kurulan köprüye asılı levhayla, özellikle bahar aylarında portakal çiçeği kokusunu katarak, gelenine “hoş geldin” der, hoş olası güzel memleket...
Kozan İlçemiz Adana  Ovasının Yukarı Ova denilen kısmında düz arazinin tepelik bölgeye geçtiği kesimde kurulmuş olup, İl merkezine uzaklığı 68 km. İlçe Kuzeyde Kayseri, Yahyalı, Feke, Saimbeyli; Doğuda Osmaniye, Kadirli; Güneyde Ceyhan; Batıda İmamoğlu, Aladağ İlçeleriyle çevrilidir. Kozan, Adana’ya 68 km uzaklıkta. Adana-Kozan arasında ulaşımı sağlayan otobüs ve minibüsler var. Bu şirin ilçe Adana’ya otomobille sadece 45 dakika mesafede... Çevre il ve ilçelerden Kozan’a gitmek için alternatif yollar mevcut.
Yumuşak iklimi, yaylaları, tarihi evleri ve M.Ö kurulan medeniyetlere ev sahipliği yapmış kaleleriyle Adana’nın en gözde ilçesi olan Kozan, Çukurova bölgesinde restorasyon alanında yapılan çalışmalar ve tarihe verdiği önem ile yıldızı parlayan bir turizm bölgesi olma yolunda önemli adımlar atmaktadır.
Lezzetli balı ve narenciye ürünleriyle ünlü Kozan, sahip olduğu kültür, tarih ve turizm potansiyeliyle de ön plana çıkmak istiyor.
 
 
NERELER GÖRÜLMEYE DEĞER?
 
Kozan Kalesi: Yapımı M.Ö olan kalenin dört bir yanından Çukurova’yı ve Kozan’ı seyretmek mümkün. Kaleye tırmanış biraz zahmetli olacaktır. Ancak, yukarı çıkınca karşılaştığınız manzara yorgunluğunuzu unutturacaktır.
Son olarak Belediyemizin Kale ve Manastır Çevresinde yapmış olduğu “Manastır ve Çevre Düzenlemesi Projesi” kapsamında yapılan seyir terasları ve aydınlatma sayesinde, gündüzlerin yanı sıra, sıcak yaz gecelerinde de Kozanlıkların serin bir atmosferde seyrine doyum olmayan kaleden Kozan manzarası izlemeye gelenlerle dolup taşıyor.
Kale kapısındaki büyük teraslarda Kozan’ı izleyen vatandaşlar, ihtiyaç olan sıcak soğuk içeceklerin yanı sıra yöreye özgü melengiç kahvesi ve nargile keyfi yaparken teleskop ile kozanı izleyenler, bu büyüleyici ortamdan ayrılmak istemezler. Bu yüzden gece geç saatlere kadar doya, doya bu manzarayı izlediklerini ifade etmelerinin yanı sıra kale yerli ve yapancı turistlerin uğradığı bir cazibe merkezi haline gelmiştir.
Ayrıca çok açık havalarda kaleden Akdeniz’in görüldüğü dahi söylenmektedir.
 
 
 
 
Anavarza Kalesi: Yukarı Çukurova'nın ortasında yükselen, çevreye hâkim, yüksekçe bir kaya tepesinin üstünde, muhteşem bir kaledir.  
Kozan ilçesine 25 km. mesafedeki Dilek Kaya Köyü ile iç içe olan Anavarza Antik kentinin, M.Ö 1. yüzyılda bir Roma kentleşme merkezi olarak kurulduğu sanılıyor. Tarihi kaynaklara göre kent, Kilikya bölgesinde düzenlenen şenliklerin, olimpiyatların merkeziydi. 525 ve 565 tarihindeki depremlerde yıkılan kent, Bizans İmparatoru Justinianus tarafından onartıldı. 8. yüzyıldan itibaren Abbasiler, Selçuklular, Bizans ve Haçlılar arasında sürekli el değiştiren Anavarza, bir süre Ermeni krallığının merkezi oldu.
Anavarza, ovadaki surlar ve kayalık kesim olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Surların doğu kesiminin uzunluğu 1500 metre. Tüm kenti içine alan surların 20 burcu bulunuyor. Bu surlardan şehre 4 kapı ile giriliyor.
Kentin sembolü Alakapı'nın kuzeydoğusunda tiyatro ve kapının hemen önünde stadyum kalıntıları yer alıyor. Antik kentin yanındaki Anavarza kalesi ise dik yamaçlı 200 metre yüksekliğindeki tepede bulunuyor. Kalede,1057 tarihinde yapılmış küçük bir kilise bulunuyor. Kilise, üzerindeki yazıta göre Ermeni prensi Toras tarafından yaptırılmış.
Anavarza Kalesi, Kozan Ovası’nın tam ortasında. Yüksek kayalıkların üzerinde duran bir kartal yuvasını andırıyor. Yirmi dakika süren hafif tempolu bir yürüyüşten sonra kaleye ulaşılıyor. Kaleye tırmanmak için 330 basamak çıkmak zorundasınız. Kalenin dört bir yanı lahit mezarlarla çevrili. Ayrıca antik kentte mozaiklere rastlamak mümkün.
Tapusu Olan Tek Ören Yeri; Surlarla çevrili Anavarza Antik Kenti'nin yaklaşık bin 300 hektarlık bir alanda kurulu olduğunu belirten Prof. Dr. Sayar ören yerinin, tapusu Kültür ve Turizm Bakanlığına ait tek yer olduğunu söyledi.
Antik kent Anavarza’ya röntgen; Antik kent Anavarza’da, İTÜ’den gelen bir ekip tarafından bölgenin ‘röntgeni çekiliyor’ olup, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eski Çağ Tarihi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Mustafa Hamdi Sayar’ın proje sorumluluğunda ki çalışmalar kapsamında Doç. Dr. Yegan Kahya başkanlığındaki teknik ekibin çalışmaları, antik kentin ayakta kalan en önemli yapısı olan ve halk arasında “Alakapı” olarak bilinen yerden başladı.
Prof.Dr. Sayar, Anavarza’nın, Türkiye’nin en önemli antik kentlerinden birisi olduğunu ancak, bugüne kadar restore çalışması yapılmamasının yanında 1998’deki Adana-Ceyhan depreminin de hasarın boyutunun artmasına neden olduğunu bildirdi.
Anavarza Kalesi'nden diğer kaleler ve İskenderun körfezi görülmektedir.
 
Karasis Kalesi:  Çukurova’daki kaleler zincirini önemli bir halkasını oluşturur. Kozan Barajı’nın hemen kuzey kesiminde yer alan kale, ilçe merkezine kara yoluyla yaklaşık 17 Km. uzaklıktadır. Kaleyi inşa edenlerin Selefkoslar (Selefkiler) olduğu bilinmektedir. Milattan önce 333 de Büyük İskender’in eline geçen Kozan, Büyük İskender’in ölümünden sonrada Selefkosların idaresine girmiştir. (Selefkos, Büyük İskender’in Komutanlarından biridir.)
Kalede en son Alman ve Türk arkeologlardan oluşan bir ekip çalışma yaptı.
 
Hoşkadem Camii:  Kozan’ın önemli tarihi eserlerinden birisi de Hoşkadem Camisidir. Çarşı için de bulunan cami, Türk mimari özelliklerini göstermektedir. Caminin kuzey kapısı üzerinde bulunan kitabesinde, Mısır Kölemen Sultanı Abdullah Hoşkadem tarafından 1448 yılında yaptırılmış olduğu kaydedilmektedir. Bütünü ile dikdörtgen plan oluşturan cami, ulu camiler sınıfına dahil edilmektedir. Yay kemerli giriş kapısının üzerinde büyükçe bir kartuş içine yazılmış üç satırlık inşa kitabesi bulunmaktadır. Halk tarafından Büyük Cami olarak da adlandırılan tarihi cami, günümüzde ibadete açık durumdadır.
Son olarak Kozan Belediyesi tarafından, kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında Cami önüne yapılan fıskiyeler, gece lambaları, tatlı su çeşmesi, oturma yerleri ile yeni bir görünüm aldı. Vakıflar bölge müdürlüğü tarafından ise yapılan çalışma ile camii eski orijinal haline kavuşturuldu.
 
Küçük Cami:;Yapım tarihi 1530 olan Küçük Camii, 1920 yılında işgalci Fransız güçlerince tahrip edildi , sonrasında vatandaşlarca onarılarak ibadete açılan, ancak çıkan yangında zarar gören tarihi yapının restorasyonu Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından tamamlandı. 88 yıl boyunca Küçük Cami’ye ait kitabe hemen yanında ki Çamurdanlara ait ahşap yapıdan çıkarılarak Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca, camiye ait olduğu kesinleşen kitabenin, bulunduğu konağın sahibinden müsaade alınarak asıl yeri olan Küçük Camii giriş kapısının üzerine yerleştirildi.
 
Yaverin Konağı: Kozan’ın tarihi eteklerinde sırtını tarihi Kozan Kalesi’ne dayamış tarihle bütünleşen ve yaşayan bir tarih abidesi gibi sizi konaklamanız üzere karşılamayı bekleyen tarihi bir mekân.
Bölgenin en eski sivil mimari örneklerinden biri olan Yaverin Konağı restorasyonun tamamlanmasıyla Butik Otel (misafirhane ve restoran) olarak turistlere hizmet vermekte. Kozan’da Yaverin Konağı gibi ilgi bekleyen onlarca ev, konak ve dükkân var. Belediye, Yaverin Konağı’nın restorasyonunu yaparak, her geçen gün sayıları azalan tarihi evlerin dönüşümüne öncülük yaptı. (Konak İrtibat: 0322 5150999)
 
Kilikya Ermeni Manastırı: 1292–1921 yılları arasında Kilikya Ermenilerinin merkezi olan Sis Ermeni Manastırı, Kozan Kalesi eteklerinde bulunmaktadır. Ermeni dünyasının en önemli manastırlarından biri olan Kilikya Ermeni  Manastırı’na ait kalıntılar kale eteklerinde tarihe direnmekte.
Kozan dağlarından toplanan çeşitli çiçekler ve bir takım karışımlar yapılan 'Pelesenk Yağı' yapılıp vaftiz törenlerinde kullanılmaktaydı. Manastırda bulunan Kutsal Emanetler bugün Lübnan /Beyrut'ta bulunmaktadır.
 
Bedesten: Osmanlı’nın son dönemlerinde yapılan Bedesten de ilgisizlik ve bakımsızlıktan ciddi hasar görmüş durumda. Belediyeye devri için çalışmalar sürdürülüyor. Röleve çalışmasını Gazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencileri  tarafından yapılmıştır. Yakın zamanda eski görünümüne kavuşacak. Birinci derecede SİT alanı ilan edilen kent merkezindeki dükkânlar tek tek elden geçirilerek, ortak bir görünüme kavuşturulacak.
 
Tarihi Roma Köprüsü; Kilgen Çayı olarak da bilinen Kozan çayı üzerinde kurulmuştur. 8 ayrı gözü olan Roma dönemine ait tarihi köprü geçmişten günümüze Kozan’ı doğu-batı istikametinde birleştirmektedir.
Atatürk Parkı içerisinde bulunan tarihi köprünün restorasyonunun yapılıp tarihi dokusuna uygun bir şekilde gelecek kuşaklara aktarılması gerekmektedir. Köprünün tarihi dokusuna uygun restore edilmesi Kozan’ın tarihi kimliğine çok büyük katkıda bulunacaktır.
 
Keşiş Mağarası; Medeniyetler Şehri Kozan, her yönüyle bir tarih merkezi ve ilginç konuları yanı sıra tarihe de ışık tutuyor.
            Keşiş Mağarasının hikayesi şu şekilde: Mevlana Konya’dan Suriye’nin Şam iline 7 yıl süren medrese eğitimi için yola çıkıyor. Bu esnada yolu rivayete göre Kozan’dan geçiyor. Sis diyarı Kozan’da Keşiş Mağarasında yaşayan 3 keşişle karşılaşır. Bu keşişlerin özelliği ise karşısındaki insanın düşüncelerini okuyabilme özelliğine sahip olduğu rivayet edilmekte konuyla ilgili yazı “Arifelerin Menkıbeleri” adlı eserin 2. cildinde de Mevlana’nın hayatını anlatan bölümdü geçmekte olduğu kaydediliyor.
            Mağarayı gören kişiler için büyüleyici bir ortam olmakla birlikte hazine avcılarının da uğrak yeri olmuş. Eğer çıkmadıysanız şayet 2 nolu sağlık ocağı arkasında giden yolla araç yakın bir mesafesine varıyor olup görmenizi tavsiye ederiz.
 
Battal Gazi Zindanı: Kozan Kalesi’nde bulunan Battal Gazi Zindanı tarihi günümüze taşıyan bir araç olarak duruyor. Halkın belleğinde yaşatılan bir menkıbeye göre Battal Gazi, Kozan’ın fethine katılmış, bir müddet Kozan’da yaşamış, Kozan Kalesinde onun adına bir zindan olduğu söylene gelmiştir.
 
Tarihi Ev ve Dükkânlar: Tarihi dönemlerden kalma birçok ev, dükkân ve konaklar eski Kozan diye bilinen kale eteklerinde yer almaktadır. Geçmiş dönemlerde çeşitli işlevleri üstlenmiş olan Tarihi Kozan Evleri günümüzde hala dimdik ayaktadır. Hacı Muhtar Konağı, Akçalı Konağı, Kız Meslek Lisesi olarak kullanılan ve geçmişte hastane olarak kullanılmış tarihi bina, Camii Kebir Caddesindeki tarihi dükkânlar tarihten günümüze gelen yadigârlardan sadece bir kaçı...   
 
Yalın Kılıç Kültür ve Sanat Ev: Yalın Kılıç’ın kendi imkânları ile evinin ahırını kütüphane ve bahçesini sanat evine dönüştürdüğü Kültür Evi geçmişi günümüzle birleştiren otantik bir mekândır.
 
Değirmen Restoran: Kumlu göl mevkiinde bulunan, restorasyondan geçirilerek günümüze uyarlanan tarihi değirmen sakin ve doğal bir ortamda damak tadına yönelik lezzetler sunmaktadır.
 
Kozan Barajı: Çukurova ile Torosların buluşma noktasında yer alan Kozan Barajının doğal manzarası insanı dinlendirmede birebir. Baraj yolu boyunca zakkum ağaçlarının görüntüsü gözlere hitap ediyor. Ayrıca Kozan Barajı amatör balıkçılar için de ideal bir yer.
 
Dağılcak Mesire Alanı: Dağılcak 2008 yılında Belediyemiz hizmetiyle buluşturulmuş bir doğa harikası dinlenme alanıdır. Yeşilin doğaya işlendiği güzide bir yer olan Dağılçak’ta kendinizi doğayla iç içe buluyorsunuz. Şırıl şırıl akan dere üzerine kurulu çardakta çaylarınızı yudumlamanız size çok büyük keyif verecektir. Dağılçak’ta et ve balık lokantasında yemek ihtiyacınızı karşılama imkânına da sahipsiniz. Bölge yeşil alanları ve doyumsuz manzaraları ile insanı büyülüyor olup, bölgenin adeta akciğeri görevini yapıyor.  
Şehrin gürültüsü ve kötü havasından uzaklaşmak isteyen civar yerleşim birimi halklarına alternatif bir mekân Dağılcak.

Bucak Cennet Vadisi: Kozan’ın 15–20 km kadar doğusunda, Bucak nahiyesini geçince Köreken Dağlarının altından Sumbas Çayının çıkış noktası “Bucak Cennet Vadisi” olarak adlandırılıyor. Koskoca Sumbas Çayının bir noktadan çıkışı, sazlıklar, söğüt ağaçları ve çayda yüzen ördekler muhteşem bir seremoni oluşturuyor. Cennet vatanın cennet köşelerinden birisi Cennet Vadisi... 
 
Yaylalar: Kozan’da Akdeniz iklimi hakim. Her mevsim gezmeye elverişli bir havası var. Yaz aylarının oldukça sıcak geçmesi yaylaları ön plana çıkarıyor. Yaylalar muhteşem manzaraları ile cidden görülmeye değer. Yeşilin her tonunu bulabileceğiniz Toroslar üzerindeki yaylalar ferahlık dağıtan mekanlar olarak biliniyor. Şehir yaşantısından bunalan insanlar adeta soluklanmak için yaz aylarını fırsat bilerek kendilerini serin yaylalara atıyor. Kentin yakınındaki Horzum, Suluhan, Savruk, Çulluuşağı, İnderesi, Göller yayları bunlardan birkaçı.
 
Kozan’ın Kendine Has Lezzetleri; Çukurova’nın parlayan yıldızı Kozan’ın zengin bir yemek ve sofra kültürü vardır. Tarihi kentte, yeşilliksiz ve salatasız sofraları düşünmek mümkün değildir. Mutfak kültürünün bu kadar zengin ve güzel olmasının sebebi, çeşitli kültürlerin etkisinde kalması ve onların yemekleri ile kendi yemeklerini damak zevkine uygun olarak birleştirmesidir. Yöre yemeklerinde un, bulgur, et, sebze ve baharatlar bol miktarda kullanılır. Ocak başı çiger şiş, Kuşbaşı ve kıyma ile yapılan Adana Kebabı, Çukurova’nın her yerinde olduğu gibi, Kozan’da da çok ünlüdür. Börek çorbası, mercimek çorbası, bulgur çorbası, tarhana çorbası, pirinç çorbası, şehriye çorbası, lapa un çorbası, lıklıkı çorbası, süt çorbası, yüzük çorbası kente özgü çorbalardandır.  Kozan’ın meşhur yemeklerinden biri de içli köfte ve gavur aşıdır. Pilavlardan ise, bulgur pilavını, pirinç pilavını, dövme pilavını ve sebze pilavını sayabiliriz. Kozan’da çok çeşitli börek, çörek ve tatlı da yapılmaktadır. Kurbağa ve lokma tatlısı yörenin en meşhur tatlısıdır. Bahar aylarında etrafta boy gösteren semizotu, ısırgan otu ve ebe gömecinin salata, cacık, haşlama ve böreğine doyum olmaz. Kozan’ın kendine has yufka ekmeği ise sofralardan hiç eksik edilmez.
 
El Sanatları; Önceleri yörede çok yaygın ve gelişmiş olan el sanatları 20. yy.da eski önemini kaybetmeye başlamıştır. Ev dokumacılığı şeklinde yapılan geleneksel dokumacılık (halı, kilim, çul, çuval) günümüzde unutulmaya yüz tutmuştur. Çanak, çömlekçilik de artık eski değerini kaybetmiştir. Ancak Kozan Meslek Edindirme Kursları’nda eski cereler ve küpler boyanarak, ev dekorasyonunda kullanılıp ilçeye özgü gelenekler yaşatılmaya çalışılmaktadır. Dokumacılık alanında görülen gerileme ve ilgisizlik diğer el sanatlarında da görülebilmektedir. Bu el sanatlarının başında bakırcılık, kalaycılık ve oymacılık, gelmektedir.
Sapı, keçi ve koyun boynuzlarından gövdesi ise çelikten yapılan, keskinliği ile ün salmış olan Tapan Bıçağı, ustalarımızın maharetli ellerinde şekil alarak kültürel açıda bölge halkının yanı sıra, yöre dışından da büyük talep görmektedir.
 
Hediyelikler;
Kozan Balı: Bal üretimi ve kalitesi noktasında ilçeler bazında 1. sırada yer alan Kozan, Türkiye’deki bal üretiminin %25 ‘ini karşılamaktadır. Çeşitli damak tatlarına hitap eden bal çeşitlerini Kozan’da bulmak mümkündür. Kozan Anavarza ve Binboğa markaları ile satışa sunulmaktadır. Balın her çeşidini ve lezzetini steril ortamlarda ambalajlanmış kavanozlar ile bulabilmek mümkündür.
Turunç Reçeli: Narenciyesi ile marka olan Kozan’da farklı bir damak tadı olan Turunç Kabuğu’ndan yapılan turun reçeli de yöreye hastır.    
Zeytinyağı: Mahserelerde çıkarılan halis zeytinyağı salatalarınıza renk katacaktır.
Nar Ekşisi: Nar ekşilerini Kozan’ın her yerinde bulabilirsiniz.
İncir Reçeli: Kozan’ın köylerinde yapılan incir reçeli kahvaltıları süsleyecektir.
Kilim: İlçede tezgâhlarda genç kızlar tarafından dokunan el emeği göz nuru nakış nakış motiflerin Kozan Kültürünü yansıttığı kilim, çanta, minder vs. ürünlerden alabilirisiniz.
Tapan Bıçağı: Sevdiklerinize keçiboynuzundan yapılan Tapan Bıçağı götürebilirsiniz.
Bakır ve Kalay: Bakır ve kalaycılar çarşısından minyatür ev aksesuarları evinizin dekorunu tamamlayacaktır.
Semer: Semer ve eğerciler çarşısındaki minyatür süslü semerler siz Kozan’ı hatırlatacaktır. 
 
Yetiştirilen Ürünler; Kozan narenciye de aroması ile aranan damak tadı haline gelmiştir. İlçede 75–77 bin dk. Alanda narenciye yetiştirilmektedir. Kozan’da paketlenmiş narenciyelerden bulabilmeniz ve dalından narenciye yemeniz mümkündür. Akdeniz ikliminin etkisi nedeni ile ılıman bir havanın görüldüğü Kozan’da zeytincilik de önemli bir geçim kaynağıdır. Son ulak, Edremit ve Gemlik çeşitlerinin yetiştirildiği zeytin 15.400 dekar alanda yıllık toplam 2.700 ton üretilmektedir. Nar 500 dekar alanda yıllık 1500 ton üretilmektedir. Kuytucak Narı lezzeti ve damak tadı ile Kuytucak da yetiştirilmektedir. Nar çeşitlerinden Hicaz’ın da dikimi yaygınlaştırılmaktadır. Mevsiminde Kuytucak’tan nar alabilirsiniz. Kozan Keçiboynuzu (Harnup)’un da anavatanıdır. İçecek, pekmez ve marmelat yapılan Keçi Boynuzu yetiştiriciliğinde Kozan pilot bölge seçilmiştir. Üretimi yıllık 300 tonu bulmaktadır.
 
Nerede Konaklanır?
İlçede, çeşitli küçük otellerin yanı sıra, orta büyüklükte bir otel ve öğretmen evi misafirhanesi bulunmaktadır.
Butik Otel ve Restoran olarak hizmet veren “Yaverin Konağı”  yerli ve yabacı turistlerin öncelikli olarak tercih ettiği mekânlardan birisidir.
(Butik Otel ve Restoran Yaverin Konağı: 0322515 0999)


NERESİNDE, NE YENİR?
Adana denilince akla ilk gelen yemek tabii ki kebap. Kozan’da da böyledir. Adım başı bir kebapçıyla karşılaşabilirsiniz. Büyük, küçük onlarca ocak başından dumanlar yükselir. Izgara et çeşitlerini, farklı kebapları ve dürümleri Kozan’daki her lokantada yemek mümkün. Bu arada kebabın yanı sıra içli köfte, mantı ve sarma gibi ev yemekleri yapan restoranlar da var. Kebap çeşitlerinin ve Kozan’a özgü lezzetlerin yenilebileceği lokantaların yanı sıra Yaveri Konağı restoran ise tarihle iç içe bir mekanda olup yöresel yemekleriyle damak tadınıza göre hizmet veriyor. Ayrıca Dağılcak Mesire Alanı, Horzum ve Çulluuşağı yaylalarında lokantalar özellikle yaz aylarında hizmet vermektedir. 
 
 
Neresinde Ne Yenir?
            Kozan denilince akla ilk gelen tabi ki kebap ve mangalda pişen ciğerdir. Kozan’da adım başı bir kebapçıyla karşılaşabilirsiniz. Ev yemekleri yapan restoranlara da rastlamak mümkündür. Ayrıca Dağılcak Mesire Alanı, Horzum ve Çulluuşağı yaylalarında lokantalar özellikle yaz aylarında hizmet vermektedir. Bucak Cennet Vadisinde alabalığın tadına varabilir, narenciyesi ile ünlü bu kentte yol boyu sıralı olan bahçelerden dalından narenciye kopararak yiyebilir. Kuytucak’da Kuytucak narının lezzetini damağınıza kazıyabilirsiniz. 

 
 
Daha hiç anket oluşturulmamış!


 
Bugün 11 ziyaretçi (12 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol